GEÇMİŞ YAŞI

   Korkutucudur çoğu zaman bembeyaz bir kağıdı kendi gönlünce şekillendirebilmek. Büyük bir kaygıdır hissettiklerini düşündüklerini o kağıda eksiksizce yansıtabilmek.

   Aslında yüreğindekiler milyonlarca hatta  milyarlarca insanın yaşadığı hislerdir bunu bilirsin aklın sana senin ilk ve tek olmadığını söylese de kalbin ve gözlerin hep ilk ve tekmiş gibi tepki verir yaşananlara. Gözyaşların sanki sadece senin gözünden akmış gibi hissettirir kalbine, kalbin ilk kez senin kalbin çizilmiş gibi atar, nefesini keser tik taklarınn düzensizliği. Kendi kendine herkes büyük yenilgiler yaşadı desen de nafile ; bir kere çıktı mı yaşlar göz ucuna doğru çaresi yok akarlar dünden bugüne doğru.

   Öyle zamanlarda elin geçmişe değer, eski resimlere göz atarsın ve her resim güzel anların sonsuzluğa yolculuğu olduğu için albümlerden geçmiş hep güzelliklerle ışıl ışıl bakar sana . Kaybettiklerini düşünmeye başlarsın sanki üzülmemişsin gibi sanki o sancılı günleri hiç geçirmemiş de sanki bir sabah uyanmış ve kaybedenler arasında bulmuşsun gibi kendini. Elin telefona gitmek ister telefonun tuşları o an hiç olmadığı kadar uzaktadır o unutmadığını fark ettiğin numarayı tuşlamak yıllarca geriye gitmektir aslında ve çoğu zaman hiç cevrilmez geçmişe götürecek telefon numarası. Çünkü hayat akmıştır artık bugündür ve sen bugüne gelene kadar aldığın kesikleri fark edersin ve bilirsin geçmişe dönecek kuvvet, istek, özlem olsa da yüreğinde ;  kalbindeki kesik izleri kanamasa da ruhunda izlerini bırakmıştır ve o izler hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının nişanesidir ve o yüzden yürek her geçmişe değdiğinde zihin bugünü hatırlatır ve kapatılır eski albümler ; gözden akan yaş elin tersi ile silinir geçmişin kahkahalı cehresi albümlere ve tozlu raflara dönerken sen de ruhundaki yara izleri ile bugüne yeni gününe dönersin yeni yaralar almaya açık olduğunu bilerek ama düşünmemeye çalışarak ....