İç Ses - 7

Bir anlamı var mı bilmediğimiz düşünmeler, boş sayfalar ve hiç bir bok olmayacak ya diye kapıldığımız endişelerin toplamı belki de yaşadığımız bu gençlilk . 
 
Bu ülkede her nesil kendi zalimiyle savaşmış kim gün görmüş ki zaten; bir taraftan da bunu düşünüyor insan belki bu da bu ülkede hala güzel şeyler yapılabilmesinin , şiirin şarkının ölüme rağmen bir biçimde nefes alabilmenin yolu , senden öncekilerin rağmenlerine rağmen ürettiklerinden güç almak ...
     
Üretmenin tek şifa olduğunu idrak etmiş üç beş eserekli sayesinde belki de çok şey ...
    
 Ve bir de bir başkasını sahiden sevebilmekte.  
 
  Herkes o kadar teşne ki kendi ışığından gözlerinin kamaşmasına ...
     
Oysa belki yaşam kendinden geçebildiğin anlarda hissediliyor en çok , bütün o insan olma hallerinden, o tuhaf aczinden kurtulup , yol arkadaşlarım dediklerine hayran olabilecek kadar egondan sıyrılmak, sana hizmet eden karton kutulu yapay kahve muhabbetlerine sıkıştırdığın üş beş ‘’ bak ne kadar da mutsuz,mutlu,başarılıyım .. ‘’ hikayesini paylaşmak değil , mutsuzum demese de mutsuz olduğunu anlayabilecek kadar çok birilerine dost diyebilmek nefesi hissetmenin yolu …

  Kendimizden sıyrılamadığımız için işte bunca aşksızlık ve yanlışlık ve yalnızlık …
   
Herkes sadece kendine, varlığına, cebindeki paraya, mahalledeki havasına … hizmet edene yaşama hakkı sunuyor.
    
Bu bir eşik galiba , bu eşiği geçemeyen gerçeğe dokunamayacak kadar uzaklaşıyor hayattan , zengin oluyor , başkan oluyor , (cumhurun başkanı bile oluyor valla) , ama bir türlü insan olamıyor. Kendini bir bok sanmanın ötesine bir türlü geçemiyor sahip olduğunu sandığı yalanların içinden geçerek eskiyor.
 
  O görünmeyen eşiği geçebilense hayatta bir olabilmenin kıymetini , kendinden çok daha önemli başka şeylerin olduğunu anlıyor. Koca dünya üzerindeki bir zerre olduğunun idrakında yolunda yürüyor.  Bu bir olma hali sayesinde dönüyor işte koca dünya …  

Bir olma derken kastettiğim kendi varlığından vazgeçmek, kimliğini ve kişiliğini soyunmak
  yokluğunda ölürüm arabesk yaklaşımı değil kastettiğim
senin varlığın çok kıymetli diyebilmek.  
Varlığın beni ben yapan bu macerada bana çok şey kattı diyebilmek, benim sayemde diye başlayan ego çığlıklarıyla değil senin sayende diye başlayan yüksüz cümlelerle konuşabilmek…

        Yani üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek ama hiçbir kelimenin açıklayamacağı ‘o duyguyu ‘ bulabilmek hayat , aşkta da dostlukta da  ….

    ( Hayatı kaçırmayalım bence , çünkü insan manyak oluyor bir de yetmiyor nüfuslu bir kimse oluyor sonra al başına belayı .. ucu tee koca bir ülkenin akıl sağlığına gelip dayanıyor  )

Yorumlar

Popüler Yayınlar