YAŞAMAYA UTANMAK
Yaşamaya utanılan günler
hiç eksik olmuyor sağ olsunlar ... evinde boğularak ölen çocuklar arkasından ne
desek geri gelirler bilen varsa desin.
Bir gün her şey normalken ve kimsenin ne
olacağından haberi yokken Samsun'da yağmur yağmaya başladı ve sokaklar havuz
oldu ama öyle kaydıraklarla kayılarak eğlenilen kahkahalar içinde bağıranlarla
dolu bir havuz değil. Evet çığlıklar vardı ama ölümü gören annelerin,
babaların, adamların ve kadınların çığlıkları. Evlerin bodrum katları su ile
dolmuş ve küçücük çocuklar evlerinde boğulmuştu. Karşıdan karşıya geçerken
değil, kötü insanların kaçırmasıyla değil akşam ezanı okununca en güvenli yer
olduğu için dönülmesi gereken yerde, kimse onları öldürmesin diye olası
tehlikelere karşı o tehlikeli saatlerde içinde olunması gereken yerde evlerinde
boğulmuşlardı. Bodrum’a gitmek için kendini parçalayan insanları görüp duyup
manasız buluyorlar mıydı acaba çocuklar. Onların çıkıp gitmek ve bir daha dönmek
istemedikleri duvarlara bakan rutubetli yere gitmek istemek ne de saçma diye
geçiriyorlar mıydı içlerinden. Gerçi bilgi çağındayız değil mi şimdiki çocuklar
her şeyi biliyor.
Titanik filminde üçüncü sınıf kamaralardan
birinde bir anne iki çocuğunu uyutur boğulacaklarını anladıklarında. Onlara bir
masal anlatır ve uyandıklarında o
harikalar diyarında olacaklarını söyler ve çocuklar uyur. Çok etkilenmiştim ilk
izlediğimde ve sonrasında da. Ama o film di değil mi. Muhtemelen bu çocuklar
çabaladılar ve öle öle öldüler. Onlar öldü evlerinde öldü boğularak öldü. Ben izleyemiyorum
korkaklığımdan çünkü utanıyorum onların ardından gülmeye sıkılmaya istemeye
acıkmaya yorulmaya yaşamaya utanıyorum.
Suç kimde
peki ?
Dere yatağında olabilir mi ?
sonuçta haddini aştı biraz değil mi ?
Sahi kim yapmıştı bu evleri toki mi ?
o da ne ?
‘’ Ülkemizin yaşadığı hızlı nüfus artışı ve hızlı kentleşme sebebiyle
oluşan konut ve kentleşme sorunlarının çözülmesi ve üretimin artırılarak
işsizliğin azaltılması amacıyla, 1984 yılında Genel İdare dışında Toplu Konut
ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı kurulmuştur. Bu tarihte yürürlüğe giren
2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile özerk Toplu Konut Fonu oluşturulmuştur.’’
‘’ Toplu Konut İdaresi Başkanlığının
işlevi Türkiye'de konut üretim sektörünün teşvik edilerek hızlı artan konut
talebinin planlı bir şekilde karşılanmasını sağlamak yönünde belirlenmiştir.’’
Bunlar yazıyor bahsi
geçen toki nedir diye www.toki.gov.tr
adresine sorunca .
Nasıl yani şimdi bu adamlar bu evleri
yaparken yağan yağmurda sel basınca insanların öleceğini planlamışlar mı? Nasıl
yani cinayet değil mi bu ?
Sorular çok ,herkes kızgın , ama hayat böyle
bir oyun . Kızgınlığa alışan beden o sıcağın farkına varmadan nefes almaya
devam ediyor. Yaşıyoruz ama ölenler , gidenler gitti soruların cevabını bulsak
da geri gelmeyecekler.
Gidenlerin ardında yaş var acı var keder var
ailelerinde. Diğerlerinde ise koca bir korku , bundan sonra ne olacak ; ne
olacak da biz insanın insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu göreceğiz bu
cennet (!) vatanda sırada ne var? Bu arada
birileri devlet diyor hükümet vatandaşlarını korumakla… ama insan hakları.. ama
burası imara uygun değildi ruhsat nası…
Vatandaş mı o da ne hadi yandaş dense neyse
değil mi ama ? !
Kaderdir kader...
YanıtlaSil