ZAMANIN HUYUDUR GEÇER
İnsanın huyudur alışır.
Bize şekil veren, sağımızı solumuzu yontan, kalbimizi oyan, ruhumuza portakal ağaçları eken her şey alışamadıklarımız.
Oysa hep alışacaksın deriz birbirimize.
Korkma !
Şimdi en çok duyduğum kelime alışmakken ben ne çok şeye alışamadığımı fark ediyorum.
Ne annem, ne babam, ne kardeşim, ne anneannem, ne dostlarım, ne İstanbul benim günlük hayatımın alışkanlıkları değilmiş.
Hayatı benim hayatım yapan kıymetlilermiş.
Gelmeden önce az çok biliyordum aslında, başka bir ülkede başka insanların arasında kök salamayacağımı.
Seni kimsenin tanımadığı bir şehrin sokaklarında saçmalamanın aslında özgürlükle ilgisi yokmuş. Özgürlük kendi sokaklarımda istediğim gibi olabilmek, şarkı söyleyip dans ederek dolaşabilmekmiş.
Şimdi zaman geçiyor.
Hava soğuyor.
Ben bir hostel odasındayım ve gözümün önünde Eminönü-Üsküdar vapurunun kalabalığı var.
İnsanlarla sohbet ediyorum, aklımla kalbim arasındaki mesafeyi ölçüyorum.
Konuşarak susuyorum.
Zaman geçiyor.
Havalar soğuyor.
Sonbahar bu şehrin sokaklarında yaprak olup uçuşuyor.
Ben kendime, hayatıma, alıştıklarıma ve alışamadıklarıma soğuk bir Avrupa şehrinde hikayeler yazıyorum …
.
Yorumlar
Yorum Gönder