RÜZGAR
Bir gece olur ya uyku tutmamış mesela.
Sağa dön, sola dön gelmiyor bir türlü.İnat etmiş besbelli . Öyle ne yapacağını bilmeden kalkmışsın yataktan. Televizyonu açmışsın hiçbir şey bulamayacağını bilerek zaten izlemek de istemeyerek.
Kocaman bir efsun olan zaman, anlayamadığın bir şekilde saplanmış geceye.
Geçmiyor...
Gün aymıyor...
Oysa yıllar sonra görüştüğün lise arkadaşınla sohbet ederken nasıl da geçivermişti koca on saat bir teneffüs çabukluğunda . Zihnindeki zaman düşüncesi tutar ruhundan.
Başlarsın ucunu hatırlamadığın farklı,ayrık ve iç içe geçmiş onlarca konuyu düşünmeye. Okul zamanı yediğin ilk kazık dost kazığı denen ; hani şu acısı çok çabuk geçmeyen , sonra bedeni kalmadığı için alamadığın kırmızı bikini gelir aklına. Derken o plajdaki kadına takılırsın. Kırk yaşının altında etrafa bakan yirmilik çıtır halini seversin hatta belki kıskanırsın. Sonra kim bilir kaç para veriyordur onu zamanda sabitleyen kremlere dersin.Çok inanmasan da bu düşüncelerine, durduramadığın hemcinslerini daima kendine rakip görmekten alı koyamadığın kadın yanından destek alarak. Sonra birden bir açlık duyarsın '' ay Necla ablanın kısırı olsa '' dersin ve daha o an vazgeçersin ; kaçarak uzaklaşırsın o düşünceden. Hemen oracıkta diyete başlamaya karar verirsin , ipin ucunu kaçırmışsındır ya...
Derken biraz yorulmuş zihnin ve gözlerin sehpa üzerindeki saate takılır. Bak dersin yine aynı efsun nasıl geçti üç saat. Yerinden kalkarsın omzuna düşmüş saçlarını sanki bir lastik tokayla toplayacakmış gibi yaparsın, boynun açılır. Camı açarsın belki de balkona çıkarsın.
Gökyüzü mavi,pembe,beyaz,turuncu,yeşildir.Sabah geliyorum der. Sonra hafif bir sabah yeli geçer yanından ürperirsin.Temmuz ayında üşümenin verdiği ayrıcalıkla birkaç saat sonraki kavurucu sıcağı düşünmeden soğuğu dinlersin ve hatta şanslıysan duyarsın.
İşte böyle gecelerin sabahı bedene değen rüzgar bazen huzur bırakır kalbe ve atıverirsin kendini yatağına, huzurlu uykunun kollarına.
Bazen de. ..
Boş ver diğer seçeneği , o rüzgar huzuru getirsin bedene,ruha,ömre...
İyi sabahlar.
Sağa dön, sola dön gelmiyor bir türlü.İnat etmiş besbelli . Öyle ne yapacağını bilmeden kalkmışsın yataktan. Televizyonu açmışsın hiçbir şey bulamayacağını bilerek zaten izlemek de istemeyerek.
Kocaman bir efsun olan zaman, anlayamadığın bir şekilde saplanmış geceye.
Geçmiyor...
Gün aymıyor...
Oysa yıllar sonra görüştüğün lise arkadaşınla sohbet ederken nasıl da geçivermişti koca on saat bir teneffüs çabukluğunda . Zihnindeki zaman düşüncesi tutar ruhundan.
Başlarsın ucunu hatırlamadığın farklı,ayrık ve iç içe geçmiş onlarca konuyu düşünmeye. Okul zamanı yediğin ilk kazık dost kazığı denen ; hani şu acısı çok çabuk geçmeyen , sonra bedeni kalmadığı için alamadığın kırmızı bikini gelir aklına. Derken o plajdaki kadına takılırsın. Kırk yaşının altında etrafa bakan yirmilik çıtır halini seversin hatta belki kıskanırsın. Sonra kim bilir kaç para veriyordur onu zamanda sabitleyen kremlere dersin.Çok inanmasan da bu düşüncelerine, durduramadığın hemcinslerini daima kendine rakip görmekten alı koyamadığın kadın yanından destek alarak. Sonra birden bir açlık duyarsın '' ay Necla ablanın kısırı olsa '' dersin ve daha o an vazgeçersin ; kaçarak uzaklaşırsın o düşünceden. Hemen oracıkta diyete başlamaya karar verirsin , ipin ucunu kaçırmışsındır ya...
Derken biraz yorulmuş zihnin ve gözlerin sehpa üzerindeki saate takılır. Bak dersin yine aynı efsun nasıl geçti üç saat. Yerinden kalkarsın omzuna düşmüş saçlarını sanki bir lastik tokayla toplayacakmış gibi yaparsın, boynun açılır. Camı açarsın belki de balkona çıkarsın.
Gökyüzü mavi,pembe,beyaz,turuncu,yeşildir.Sabah geliyorum der. Sonra hafif bir sabah yeli geçer yanından ürperirsin.Temmuz ayında üşümenin verdiği ayrıcalıkla birkaç saat sonraki kavurucu sıcağı düşünmeden soğuğu dinlersin ve hatta şanslıysan duyarsın.
İşte böyle gecelerin sabahı bedene değen rüzgar bazen huzur bırakır kalbe ve atıverirsin kendini yatağına, huzurlu uykunun kollarına.
Bazen de. ..
Boş ver diğer seçeneği , o rüzgar huzuru getirsin bedene,ruha,ömre...
İyi sabahlar.
Yorumlar
Yorum Gönder